to give intelligence or information; to tell

listen to the pronunciation of to give intelligence or information; to tell
Englisch - Türkisch

Definition von to give intelligence or information; to tell im Englisch Türkisch wörterbuch

inform
bilgi vermek

Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır. - Television is a very important medium for giving information.

inform
{f} haber vermek
inform
{f} bildirmek

Onlara bildirmek zorunda olacağım. - I will have to inform them.

inform
{f} haberdar etmek

Bu, sizi adres değişikliğimden haberdar etmek için. Lütfen posta listenizi güncelleyiniz. - This is to inform you of my address change. Please update your mailing list.

inform
(Avrupa Birliği) haberdar etmek, bilgilendirmek
inform
ilam etmek
inform
fitnelemek
inform
malumat vermek
inform
{f} 1. (of/about/that) -den haberdar etmek, hakkında bilgi vermek, -i bildirmek: I informed him that I would not come tomorrow. Ona yarın
inform
gammazlamak
inform
bilgi ver

O bize biraz faydalı bilgi verdi. - She gave us some useful information.

Tom Mary'ye herhangi bir bilgi vermeyi reddetti. - Tom refused to give Mary any information.

inform
(against/on/upon ile) ihbar etmek
inform
(of/about/that) -den haberdar etmek, hakkında bilgi vermek, -i bildirmek: I informed him that I would not come tomorrow. Ona yarın
inform
bildir,bilgi ver
inform
{f} ihbar etmek
Englisch - Englisch
inform
to give intelligence or information; to tell
Favoriten