to give an account; to make report

listen to the pronunciation of to give an account; to make report
Englisch - Türkisch

Definition von to give an account; to make report im Englisch Türkisch wörterbuch

tell
{f} demek

Patronun sana saldırsa ve defolup gitmeni söylese bile, sen demek istediğini anlatmalısın. - Even if you boss attacks you and tells you to go away, you should make your point.

Bununla ne demek istediğini bana söyleyebilir misin? - Can you tell me what you mean by that?

tell
anlatmak

Tom'un sağlık problemlerini sana anlatmak etik olmazdı. - It would be unethical for me to tell you about Tom's medical problems.

Daha sonra ne olacağını anlatmak yok. - There is no telling what will happen next.

tell
söylemek

Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım. - I called you, on the one hand to invite you out to eat, and on the other to tell you my son is going to get married.

Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!. - It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!.

tell
nakletmek
tell
belli olmak
tell
göstermek
tell
seçmek
tell
söyle

Onu neden sevdiğini lütfen bana söyler misin? - Could you please tell me why you love her?

Trenin ne zaman kalkacağını lütfen bana söyleyebilir misin? - Can you please tell me what time the train leaves?

tell
bilmek

Tom'a bilmek istediği şeyi söyleyemedim. - I couldn't tell Tom what he wanted to know.

Tom bilmek istediğini sana söylemez. - Tom won't tell you what you want to know.

tell
tahmin etmek

Ne olacağını tahmin etmek mümkün değil. - There is no telling what will happen.

Ne olacağını tahmin etmek mümkün değil. - There's no telling what'll happen.

tell
belli etmek
tell
etkili olmak
tell
tembihlemek
tell
tell söyle
tell
ark höyük
Englisch - Englisch
tell