to give a portion, enrich, endue

listen to the pronunciation of to give a portion, enrich, endue
Englisch - Türkisch

Definition von to give a portion, enrich, endue im Englisch Türkisch wörterbuch

endow
{f} bahşetmek
endow
para bağışlamak
endow
(Ticaret) irat bağlamak
endow
bağışta bulunmak
endow
para bağışla

O, üniversiteye bol miktarda para bağışladı. - He endowed the college with a large sum of money.

endow
(okul/hastane/vb.'ne) bağışta bulunmak
endow
bağış

O, üniversiteye bol miktarda para bağışladı. - He endowed the college with a large sum of money.

Umarım biri yeni üniversite binasına bağışta bulunur. - We hope someone endows the new university building.

endow
{f} with -e bağışta bulunmak
endow
"with" ile irat bağlamak
endow
{f} vermek
endow
okul ve hastane gibi kurumların iane olarak toplanmış sermayesi
endow
{f} bağışlamak
endow
{f} gelir bağlamak
endow
teberru
endow
haiz
endow
ihsan etmek
endow
endowmentAllah vergisi
endow
vakıf
endow
doğuştan gelen özel kabiliyetler
Englisch - Englisch
{v} endow
to give a portion, enrich, endue
Favoriten