to get or give possession, have, enjoy

listen to the pronunciation of to get or give possession, have, enjoy
Englisch - Türkisch

Definition von to get or give possession, have, enjoy im Englisch Türkisch wörterbuch

possess
sahip olmak

Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir. - Happiness isn't merely having many possessions.

Günün birinde, bir yelkenliye sahip olmak istiyorum. - Someday, I would like to possess a sailboat.

possess
{f} -e sahip olmak, -si olmak: He possesses two cars. İki arabası var
possess
{f} elinde bulundurmak
possess
{f} kurcalamak (zihin)
possess
malik
possess
haiz olmak
possess
(Kanun) zilyed olmak
possess
sahip ol

İnsan dile sahip olan tek hayvandır. - Man is the only animal that possesses language.

Haysiyet hiç bir ücrete tabi değildir ama buna gerçekten sahip olan tek kişi benim! - Dignity doesn't cost anything, but I'm the only one who truly possesses it!

possess
-si olmak
possess
etkilemek
possess
etkisi altına almak
possess
{f} tutmak
possess
{f} egemen olmak
possess
{f} hakim olmak
possess
soğukkanlı
possess
çılgın
possess
azimkâr
possess
mutasarrıfı olmak
possess
{f} hükmetmek
Englisch - Englisch
{v} possess
to get or give possession, have, enjoy
Favoriten