to get involved or involve oneself, causing disturbance

listen to the pronunciation of to get involved or involve oneself, causing disturbance
Englisch - Türkisch

Definition von to get involved or involve oneself, causing disturbance im Englisch Türkisch wörterbuch

interfere
{f} müdahale etmek

Ben kişisel yaşamınıza müdahale etmek istemiyorum. - I don't want to interfere with your personal life.

Rusya, Avrupa Birliği ve ABD; birbirlerini Ukrayna'nın iç işlerine müdahale etmekle suçluyorlar. - Russia, the European Union and the U.S. are accusing each other of interference in Ukraine's domestic affairs.

interfere
{f} karışmak
interfere
(Biyoloji) müdahale et

Müdahale etmemeliydim. - I shouldn't have interfered.

O, fanatiklere müdahale etti. - He interfered with the fans.

interfere
{f} in -e karışmak, -e burnunu sokmak, -e müdahale etmek
interfere
yoluna çıkmak
interfere
herşeye maydanoz olmak
interfere
(with/in/between ile) yoluna çıkmak
interfere
karış

Benim işime karışmayın. - Don't interfere with my work.

Özel işlere karışmayın. - Don't interfere in private concerns.

interfere
giriş
to get involved
yer almak
interfere
zıddiyet göstermek
interfere
{f} araya girmek
interfere
{f} with ile çatışmak
interfere
bazı oyunlarda karşı tarafın yolunu kesmek
interfere
interfere karış
interfere
{f} parazit yapmak
interfere
{f} with -i engellemek
interfere
(fiil) karışmak, girişmek, müdahale etmek, araya girmek, parazit yapmak
interfere
birbiri üzerine tesir etmek
Englisch - Englisch
interfere

I always try not to interfere with other people’s personal affairs.

to get involved or involve oneself, causing disturbance
Favoriten