to germinate; to bud; to sprout

listen to the pronunciation of to germinate; to bud; to sprout
Englisch - Türkisch

Definition von to germinate; to bud; to sprout im Englisch Türkisch wörterbuch

shoot
avlama
shoot
yaralamak
shoot
yıldırım gibi geçmek
shoot
sürgün
shoot
{i} fışkın
shoot
{f} (bir hedefi) (silahla) vurmak
shoot
{f} vurmak

Tom silahsız bir insanı vurmakla suçlandı. - Tom has been accused of shooting an unarmed man.

Seni vurmak istemiyorum. - I don't want to shoot you.

shoot
{f} (bir şeyi) tükürüvermek
shoot
{f} çekim yapmak

Düşük açıdan çekim yapmak bacaklarınızı daha uzun gösterir. - Shooting from a low angle makes your legs appear longer.

shoot
{f} (ağrı) (belirli
shoot
{i} filiz
shoot
{i} budak
shoot
{f} from -den fışkırmak
shoot
{f} fazla gelmek (gemi safrası)
shoot
{f} çekmek [fot.]
shoot
{i} şiddetli akıntı
shoot
{i} vuruş
shoot
{f} iğne yapmak
shoot
{f} çekmek
Englisch - Englisch
shoot
to germinate; to bud; to sprout
Favoriten