Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Englisch - Türkisch
Definition von to furnish an expression or copy of; to represent; to typify im Englisch Türkisch wörterbuch
- type
- tür
Bu tür evi sevmiyorum.
-I don't like this type of house.
O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.
-That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt.
- type
- {i} tip
Şu iyilik timsali tiplere dayanamam.
-I can't stand those goody-goody types.
Dünyada üç tip insan vardır: sayı sayabilenler, ve sayamayanlar.
-There are three different types of people in the world: those who can count, and those who can't.
- type
- tür ( metin, sayı, tarih )
- type
- {i} sembol
- type
- daktiloda yazmak
- type
- (Bilgisayar) tuşlamak
- type
- daktilo etmek
- type
- (Matbaacılık, Basımcılık) basma harf
- type
- hurufat
- type
- {f} daktiloyla yaz
Bayan tanaka daktiloyla yazabilir, değil mi?
-Ms. Tanaka can type, can't she?
Yarın mektupları daktiloyla yazmasını Mary'den isteyeceğim.
-I will ask Mary to type the letters tomorrow.
- type
- daktilo ile yazmak
- type
- daktilo kullanmak
- type
- (to) Tuşlamak / yazmak
- type
- önceden göstermek veya haber vermek
- type
- kategori
- type
- daktiloda yazı yazmak
- type
- (isim) tip, tür, örnek, model, matbaa harfi, simge, cins, sembol
- type
- {i} matbaa harfi
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to furnish an expression or copy of; to represent; to typify im Englisch Englisch wörterbuch
- type
to furnish an expression or copy of; to represent; to typify
Silbentrennung
to fur·nish an ex·pres·sion or co·py of; to represent; to typ·i·fyAussprache
Resimler
Favoriten