Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to formulate in articles; to set forth in distinct particulars

listen to the pronunciation of to formulate in articles; to set forth in distinct particulars
Englisch - Türkisch

Definition von to formulate in articles; to set forth in distinct particulars im Englisch Türkisch wörterbuch

article
fıkra
article
harfi tarif, harfi tenkir
article
{i} eşya

Bir palto bir giyim eşyasıdır. - A coat is an article of clothing.

Vergiden muaf eşyaların var mı? - Do you have any tax-free articles?

article
ey
article
fasıl
article
(Ticaret) mal

Bu mallar gümrük vergisinden muaftır. - These articles are all exempt from duty.

article
(sözleşme) madde
article
yazı

Okul gazetesi için bir makale yazıyorum. - I'm writing an article for the school newspaper.

Bu yazıyı yeniden basmak mümkün mü? - Is it possible to reprint this article?

article
bitki boumu articles of apprenticeship usta ile çırak arasında anlama articles of association şirket mukavelesi
article
makale

Bugünkü gazetede baş makaleyi okudun mu? - Have you read the leading article in today's paper?

Bu makalenin yazarı, ünlü bir eleştirmendir. - The author of this article is a famous critic.

article
tanımlık
article
parça

İsimler, zamirler, fiiller, sıfatlar, zarflar, makaleler, edatlar, bağlaçlar, ve ünlemler İngilizcede konuşma parçalarıdır. - Nouns, pronouns, verbs, adjectives, adverbs, articles, prepositions, conjunctions, and interjections are the parts of speech in English.

article
{i} şey

Lütfen dersle ilgisi olmayan her şeyi çantana koy. - Please place all articles not related to the lesson inside your bag.

Çantasında çeşitli şeyler var. - There are a variety of articles in her purse.

article
{i} bent
article
{f} sözleşmeyle bağlamak
article
{i} nesne
article
(fiil) sözleşmeyle bağlamak; çırak olarak vermek
article
{i} madde

Sözleşme maddesini yine oku. - Read the article again.

Japonya umarım anayasasının 9. maddesine uyar. - I hope that Japan will abide by Article 9 of her Constitution.

Englisch - Englisch
article
to formulate in articles; to set forth in distinct particulars
Favoriten