Englisch - Türkisch
Definition von to form a scheme; to lay a plan; to contrive; to consider im Englisch Türkisch wörterbuch
- devise
- {f} tasarlamak, planlamak, düzenlemek, tertiplemek
- devise
- {f} tasarlamak
- devise
- {f} icat etmek
- devise
- düşünmek
- devise
- tasarım yapmak
- devise
- varis
- devise
- mirasçı
- devise
- keşfetmek
- devise
- {f} tasarla
Bu fenomeni açıklamak için, her bilim adamı kendi teorisini tasarladı.
-To explain this phenomenon, each scientist devised his own theory.
İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı.
-People devised shelters in order to protect themselves.
- devise
- bulmak
- devise
- planlamak
- devise
- vasiyetle bırakılan mülk
- devise
- geliştir,v.tasarla: n.vasiyet
- devise
- (Biyoloji) geliştir
Onlar ustaca yapılmış çözümler geliştirdiler.
-They devised ingenious solutions.
Tom, Mary'nin evinini soymak için bir plan geliştirdi.
-Tom devised a plan to burglarize Mary's house.
- devise
- vasiyet
- devise
- {f} vasiyetle bırakmak
- devise
- (fiil)siyet, vasiyetle bırakılan mülk
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to form a scheme; to lay a plan; to contrive; to consider im Englisch Englisch wörterbuch
- devise
to form a scheme; to lay a plan; to contrive; to consider
Silbentrennung
to form a scheme; to lay a plan; to contrive; to con·sid·erAussprache
Resimler
Favoriten