Onu alması için Tom'u zorlamak zorunda kaldım. - I had to force Tom to take it.
Onu alması için Tom'u zorlamak zorunda kaldım.
I had to force Tom to take it.
Onu yapması için Tom'u zorlamayacağım. - I'm not going to force Tom to do that.
Onu yapması için Tom'u zorlamayacağım.
I'm not going to force Tom to do that.
Tom'u istifaya zorlayamayız. - We can't force Tom to resign.
Tom'u istifaya zorlayamayız.
We can't force Tom to resign.