Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
- There's not enough light in this room for sewing.
Bu yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alır.
- This lonely patient takes pleasure from sewing.
Yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alıyor.
- The lonely patient derives pleasure from sewing.
Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
- There's not enough light in this room for sewing.
Gömleğime bir düğme diker misin?
- Would you sew a button on my shirt?
Kendime bir elbise yapabileyim diye dikiş dikmeyi öğreniyorum.
- I'm learning to sew so that I can make myself a dress.