to follow up; to chase; to seek after; to endeavor to win; to woo

listen to the pronunciation of to follow up; to chase; to seek after; to endeavor to win; to woo
Englisch - Türkisch

Definition von to follow up; to chase; to seek after; to endeavor to win; to woo im Englisch Türkisch wörterbuch

sue
{f} mahkemeye vermek
sue
{f} dava açmak

Ona dava açmak istemiyorum. - I don't want to sue him.

Ona dava açmak istemiyorum. - I don't want to sue her.

sue
{f} kur yapmak
sue
dava etmek

Tom'u dava etmek istemiyorum. - I don't want to sue Tom.

Neden seni dava etmek isteyeyim? - Why would I want to sue you?

sue
dava aç

Bay Smith zararlar için onlara dava açtı. - Mr. Smith sued them for damages.

Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık. - We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.

sue
{f} (birini/bir kurumu) dava etmek, (birine/bir kuruma) dava açmak
sue
{f} rica etmek
sue
{f} istemek
sue
talep et/dava et
sue
{f} talep etmek
sue
{f} ricada bulunmak
sue
{f} for -i talep etmek
Englisch - Englisch
sue
to follow up; to chase; to seek after; to endeavor to win; to woo
Favoriten