İzleri hala bulunabilir.
- Their traces can still be found.
NASA'nın Mars gezicisi bir nehir yatağının izlerini keşfetti.
- NASA's Mars rover discovered traces of a river bed.
Polis, evi baştan başa aradı ama Fadıl'dan hiçbir iz bulmadılar.
- Police searched the house from top to bottom but they found no trace of Fadil.
Ondan tek bir iz bulmadık.
- We didn't find a single trace of it.
Onda kötülüğün zerresi bile yoktu.
- There was no trace of evil in her.