Tom açıkçası bu konuda çok tutkulu hissediyor.
- Tom obviously feels very passionate about this.
Çoğu insan bir şey hakkında çok tutkuludur.
- Most people are very passionate about something.
Politika konusunda daima çok hırslı oldum.
- I have always been very passionate about politics.
Tom basketbolla ilgili çok hırslıdır.
- Tom is really passionate about basketball.
Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
- It was a very passionate love affair.
Great pleasure mixt with pittifull regard, / That godly King and Queene did passionate .