to fiddle, play with, or mess around

listen to the pronunciation of to fiddle, play with, or mess around
Englisch - Türkisch

Definition von to fiddle, play with, or mess around im Englisch Türkisch wörterbuch

noodle
(Eczacılık) Kesme makarna
noodle
{i} şehriye

Ramen, Çin kökenli bir buğday şehriyesidir. - Ramen is a wheat noodle of Chinese origin.

Senin burnunda bir şehriye var. - You have a noodle on your nose.

noodle
avanak
noodle
şerit halindeki makarna
noodle
{i} saksı
noodle
{i} k.dili. kafa
noodle
budala/şehriye
noodle
{i} budala
noodle
{i} kafa
noodle
budala veya sersem kimse
noodle
{i} erişte

Dana etli Çin eriştesi sever misin? - Do you like noodles with beef?

Tom bir kase çabuk hazırlanan erişte yedi. - Tom ate a bowl of instant noodles.

Englisch - Englisch
noodle

If the machine is really broken, noodling with the knobs is not going to fix it.

to fiddle, play with, or mess around
Favoriten