Tom buraya erken gelmek isteyen kişidir.
- Tom is the one who wanted to get here early.
Bill ve John çene çalmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
- Bill and John like to get together once a month to shoot the breeze.
Gazeteyi getirmesi için köpeğini eğitti.
- He trained his dog to fetch the newspaper.
Bir sopa at ve köpeğin onu alıp getirmesini izle.
- Throw a stick and watch the dog fetch it.
Çok azla yemek yersen şişmanlarsın.
- If you eat too much, you will get fat.
Fort Sumter'a yemek götürmek zor olacak.
- Getting food to Fort Sumter would be a very difficult job.
Oraya ulaşmak için uzun bir yol yürümek zorundasın.
- You have to walk a long way to get there.
Araba ile oraya ulaşmak benim bir buçuk saatimi aldı.
- It took me an hour and a half to get there by car.
Tom'u buradan çıkarmak zorundayız.
- We've got to get Tom out of here.
Tom'u oradan çıkarmak zorundayız.
- We have to get Tom out of there.
Arabayla istasyondan amcamın evine varmak yaklaşık sadece beş dakika aldı.
- It took only about five minutes to get to my uncle's house from the station by car.
Ofisime varmak yaklaşık on beş dakika alır.
- It takes about 15 minutes to get to my office.
Annem akşam yemeğini hazırlamakla meşguldü.
- Mother was busy getting ready for dinner.
Bayan West kahvaltı hazırlamakla meşgul.
- Mrs. West is busy getting breakfast ready.
Bazı insanlar iş bulmak için sahte isimler kullanmak zorunda kaldı.
- Some people had to use false names to get work.
İstikrarlı bir iş bulmak zorundasın.
- You've got to get a steady job.
Erken başlamak istiyorum.
- I'd like to get an early start.
İşe başlamak istiyorum.
- I want to get to work.
The very fetch and ghost of Mrs. Gamp.
When they got home, the Rat made a bright fire in the parlour, and planted the Mole in an arm-chair in front of it, having fetched down a dressing-gown and slippers for him, and told him river stories till supper-time.
If you put some new tyres on it, and clean it up a bit, the car should fetch about $ 5.000.