to feed; to nourish; to support; to bring up

listen to the pronunciation of to feed; to nourish; to support; to bring up
Englisch - Türkisch

Definition von to feed; to nourish; to support; to bring up im Englisch Türkisch wörterbuch

foster
{f} teşvik etmek
foster
{f} gayretlendirmek
foster
üvey

O, üvey annesini ziyaret ediyordu. - He was visiting his foster mother.

Jimmy benim üvey çocuğum. - Jimmy is my foster child.

foster
{f} büyütmek
foster
(Kanun) infak ve iaşesini temin etmek
foster
geliştirmek
foster
beslemek
foster
besle

Diğer kültürlerin bilgisi çeşitlilik için saygı ve hoşgörüyü besler. - Knowledge of other cultures fosters a respect and tolerance for diversity.

foster
foster brother süt kardeş küçüklükten beri aynı yerde kardeş gibi büyümüş kimse
foster
buyütmek
foster
evlâtlık
foster
{f} bakmak
foster
foster father çocuğu kendi ev
foster
foster child evlât gibi büyütülmüş çocuk
foster
süt
Englisch - Englisch
foster
to feed; to nourish; to support; to bring up
Favoriten