Englisch - Türkisch
Definition von to fasten, set or spoil with spikes im Englisch Türkisch wörterbuch
- spike
- (Tıp) spayk
- spike
- krampon
- spike
- (Bilgisayar) anı voltaj yükselmesi
- spike
- çivili
- spike
- (Spor) smaç
- spike
- {f} çivile
- spike
- başak
Bitki üstünde çiçeklerin büyüdüğü bir başak gönderir.
-The plant sends out a spike on which the flowers grow.
- spike
- Anî yükseliş, artış
- spike
- Büyük çivi
- spike
- {f} sivri demir ile delmek
- spike
- ekser
- spike
- {f} tıkamak
- spike
- {f} falya deliğini tıkamak (silah)
- spike
- {i} sivri uç; sivri uçlu çubuk
- spike
- yavru geyiğin boynuzu
- spike
- çivi ile del
- spike
- {i} yavru geyik boynuzu
- spike
- (fiil) delmek, sivri demir ile delmek, tahta sokmak, tıkamak, uzun çivilerle tutturmak, krampon ile yaralamak, falya deliğini tıkamak (silah), alkol katmak, heyecanlandırmak
- spike
- {i} (spor ayakkabısının tabanındaki) kabara
- spike
- topu körletmek için falya deliğine çivi vurmak
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to fasten, set or spoil with spikes im Englisch Englisch wörterbuch
- {v} spike
to fasten, set or spoil with spikes
Silbentrennung
to fasten, SET or spoil with spikesAussprache
Resimler
Favoriten