Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to expose, as flax, on the grass for bleaching, etc

listen to the pronunciation of to expose, as flax, on the grass for bleaching, etc
Englisch - Türkisch

Definition von to expose, as flax, on the grass for bleaching, etc im Englisch Türkisch wörterbuch

grass
çimenlik
grass
çimenli
grass
çim

Inek, uzun, yeşil çimenlerin arasında çok yavaş hareket ediyordu. - The cows were moving very slowly through the long green grass.

Sahada yeşil çim var. - There is green grass on the field.

grass
esrar
grass
çimen

Ben kendimi çimenlerin üzerine attım. - I laid myself on the grass.

Güneşli bir günde, Tom çimende uzanmayı sever. - Tom loves to lie in the grass on a sunny day.

grass
otlak
grass
marihuana
grass
(İİ) ispiyoncu
grass
{f} çimenle kaplamak
grass
{f} yere sermek
grass
{f} çimlere yaymak
grass
(isim) ot, çim, çimen, çayır, otlak, esrar, marihuana
grass
(Nükleer Bilimler) çimlenme, gürültü
grass
{f} vurmak (kuş)
grass
{i} çimen; çim, ot
grass
{f} ot yemek
grass
{f} ele vermek
grass
spor yere düşürmek
grass
(Askeri) ÇİMEN: Radarda, özellikle devre gürültüsünden ileri gelen rastgele karışım. Karışımlar; radar ekranı baz hattında keskin ve yakın aralıklarla görülür
grass
{f} çim kaplamak
Englisch - Englisch
grass