to explore; to examine

listen to the pronunciation of to explore; to examine
Englisch - Türkisch

Definition von to explore; to examine im Englisch Türkisch wörterbuch

discover
{f} keşfetmek

Biz hâlâ kanser için etkili bir tedavi keşfetmek zorundayız. - We have yet to discover an effective remedy for cancer.

Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır. - The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.

discover
discoverer kâşif
discover
{f} ortaya çıkarmak
discover
meydana çıkarmak
discover
çıkarmak
discover
bulgulamak
discover
karşılaşmak
discover
bulmak

Araştırma tehlikelidir. Bazen hiç bulmak istemediğin bir şeyi bulursun. - Searching is dangerous. Sometimes you discover something you didn't at all want to find.

Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur. - The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.

discover
keşfet

Bugün Ruslar geliyor! Ruslar geliyor! adında bir filmin olduğunu keşfettim. - Today I discovered that there's a movie called The Russians are coming! The Russians are coming!

Amerika'yı kim keşfetti? - Who discovered America?

discover
farkına varmak
discover
{f} farketmek
discover
bulan kimse
discover
keşfeden kimse
discover
(fiil) keşfetmek, ortaya çıkarmak, bulmak; farketmek, anlamak
discover
discoverable keşfi mümkün
Englisch - Englisch
discover
to explore; to examine
Favoriten