to experience first hand

listen to the pronunciation of to experience first hand
Englisch - Türkisch

Definition von to experience first hand im Englisch Türkisch wörterbuch

explore
{f} keşfetmek

Bilim adamları okyanusun derinliklerini keşfetmek için bir batisfer kullandılar. - The scientists used a bathysphere to explore the depths of the ocean.

Çocuklar keşfetmekten hoşlanırlar. Bu tehlikeli olabilir. - Children like to explore. This can be dangerous.

explore
{f} (keşifte bulunmak amacıyla) (bir bölgeyi) dolaşmak
explore
(Bilgisayar) keşfetme

O, ıssız ada keşfetmek istiyor. - He wants to explore the uninhabited island.

Issız adayı keşfetmeyi umuyor. - He hopes to explore the uninhabited island.

explore
(Bilgisayar) açınsamak
explore
açımlamak
explore
araştırmak
explore
dikkatle incelemek
explore
inceleme gezisi yapmak
explore
keşfe çıkmak
explore
keşfet

Issız adayı keşfetmeyi umuyor. - He hopes to explore the uninhabited island.

Araştırmacılar mağarada bir iskelet keşfettiler. - The explorers discovered a skeleton in the cave.

explore
{f} (bir konuyu) araştırmak, incelemek
explore
(Tıp) İnceden inceye muayene etmek
explore
araştır/keşfet
explore
{f} kontrol etmek
explore
{f} muayene etmek
explore
(Biyoloji) araştır

Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar. - The geologists explored for oil on our farm.

1497 de, John Cabot Kanada'yı araştırdı. - In 1497, John Cabot explored Canada.

Englisch - Englisch
explore
to experience first hand

    Silbentrennung

    to ex·pe·ri·ence first Hand

    Türkische aussprache

    tı îkspîriıns fırst händ

    Aussprache

    /tə əkˈspərēəns ˈfərst ˈhand/ /tə ɪkˈspɪriːəns ˈfɜrst ˈhænd/
Favoriten