to expand; to spread out; to be disclosed; as, the harbor opened to our view

listen to the pronunciation of to expand; to spread out; to be disclosed; as, the harbor opened to our view
Englisch - Türkisch

Definition von to expand; to spread out; to be disclosed; as, the harbor opened to our view im Englisch Türkisch wörterbuch

open
açık uygun
open
(Ticaret) açılış değeri
open
genişletmek
open
gelişmek
open
(Bilgisayar) pencere boyutunu değiştirir
open
cömert
open
dürüst

Ben açık ve dürüsttüm. - I was open and honest.

Sana karşı tamamen dürüstüm. - I have been completely open with you.

open
kullanıma hazır
open
(Tıp) Açık (elektrik devresi)
open
{s} geniş

Göz merceğiniz içindeki baskıyı ölçmeliyiz. Lütfen iki gözünüzü genişçe açın ve sabit bir şekilde buradaki bu objeye bakın. - We have to measure your intraocular pressure. Please open both eyes wide and look fixedly at this object here.

Tom kapıyı daha geniş açtı. - Tom opened the door wider.

open
boğuk olmayan
open
samimi
open
(sıfat) açık, serbest, geniş, dürüst, içten, karara bağlanmamış, ferah, kısık olmayan (ses)
open
{s} ağaçsız. i
open
açık, açmak
open
arasında mesafe olan
open
(isim) açık
open
kabule hazır
open
{s} kapanmamış, ödenmemiş (borç)
open
{s} karara bağlanmamış
Englisch - Englisch
open
to expand; to spread out; to be disclosed; as, the harbor opened to our view

    Silbentrennung

    to expand; to spread out; to be disclosed; as, the har·bor opened to our view

    Aussprache

Favoriten