Ben düşmanlarımı kendilerini asmaktan asla engellemem.
- I never prevent my enemies from hanging themselves.
Onu, nereye asmak istiyorsun.
- Where do you want to hang it.
Masanın üzerinde asılı bir lamba vardı.
- There was a lamp hanging above the table.
Tom'un Mary'ye ait duvarında asılı birkaç fotoğrafı vardı.
- Tom had several photos of Mary hanging on his wall.
Her zaman onunla niye takılıyorsun anlamıyorum.
- I don't understand why you hang out with her all the time.
Anlamıyorum. Niye her zaman onunla takılıyorsun?
- I don't understand. Why do you hang out with her all the time?