Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.
- I had a good time last evening.
Yarın akşam bir partimiz var.
- We have a party tomorrow evening.
Ülkedeki devlet başkanlığı adaylarından biri seçim arifesinde saldırıya uğradı.
- One of the candidates for the presidency of the country was attacked on the eve of the election.
Noel arifesinde evlendiler.
- They got married on Christmas Eve.
Mary, şimdiye kadar tanıştığım en güzel kadınlarından biridir.
- Mary is one of the most beautiful women I've ever met.
Tom kadınların her zaman her şeyi en iyi arkadaşlarına söylediklerini düşünüyor.
- Tom thinks that women always tell their best friends everything.
O bir sineğe bile zarar veremez.
- She can't even harm a fly.
O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
- She is never online, even during her vacation.
Her şey için görgü kuralı vardır, hatta bir seks partisinin bile.
- There's proper etiquette for everything, even an orgy.
Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
- About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal.
Yarın akşam bir partimiz var.
- We have a party tomorrow evening.
Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
- My water broke on the evening of the predicted birth date.
Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Tom'u tamamıyla hatırlıyor musun?
- Do you even remember Tom?
It is not going to rain this evening.
- It isn't going to rain this evening.
We are usually at home in the evening.
- We're usually at home in the evening.
We are expecting company this evening.
- We're expecting company this evening.
The wind calmed down in the evening.
- The wind died down by the evening.
... DAVID BECKHAM: Good evening. ...
... I think of another student I had who came to me one morning, one evening actually, walked ...