Diğerlerini eleştirmek için hızlıydı.
- He was quick to criticize others.
Kimse ülkemi eleştirmek istemiyor.
- Nobody wants to criticize my country.
Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi.
- The editor and publisher of this magazine was criticized by some readers.
Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi.
- Republican Party leaders criticized President Hayes.