to evade the opponent

listen to the pronunciation of to evade the opponent
Englisch - Türkisch

Definition von to evade the opponent im Englisch Türkisch wörterbuch

deceive
aldatmak

Ben her zaman sana karşı dürüst oldum. Neden beni aldatmak istiyorsun? - I have always been honest with you. Why do you want to deceive me?

Bizim niyetimiz seni aldatmak değildi. - It was never our intention to deceive you.

deceive
{f} kandırmak

Sence çocukları kandırmak kolay mıdır? - Do you think it is easy to deceive children?

Asla seni kandırmak istemedim. - I never wanted to deceive you.

deceive
{f} ihanet etmek
deceive
göz boyamak
deceive
{f} kafese koymak
deceive
kazıklamak
deceive
oyuna getirmek
deceive
avlamak
deceive
mantarlamak
deceive
(Kanun) iğfal etmek
deceive
uyutmak
deceive
aldat

Ben aldatılmış olduğum sonucuna vardım. - I came to the conclusion that I had been deceived.

Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı. - Thousands of people were deceived by the advertisement.

deceive
{f} kaybetmek
deceive
{f} yutturmak
deceive
{f} yitirmek
deceive
{f} faka bastırmak
deceive
{f} kafeslemek
deceive
{f} çarpmak
deceive
hilekâr kimse
deceive
{f} keklemek
Englisch - Englisch
deceive
to evade the opponent

    Silbentrennung

    to e·vade the op·po·nent

    Türkische aussprache

    tı iveyd dhi ıpōnınt

    Aussprache

    /tə ēˈvād ᴛʜē əˈpōnənt/ /tə iːˈveɪd ðiː əˈpoʊnənt/
Favoriten