Sami, Leyla'nın kimliğini silmek istedi.
- Sami wanted to erase Layla's identity.
O kötü anıları silmek istiyor.
- He wishes to erase bad memories.
Tom, Mary'nin elini tuttu ve gözyaşlarını silmesi için mendilini ona verdi.
- Tom held Mary's hand and gave her tissues to wipe her tears.
Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.
- She used a damp rag to wipe off the dust.
Mary'nin kıçını temizlemek için bir rulo tuvalet kağıdına ihtiyacı var.
- Mary needs a whole roll of toilet paper to wipe her ass clean.
Camımdaki karı temizlemek için cam sileceğimi kullandım.
- I used my windshield wiper to clean the snow on my window.
Ben pantolonumdaki kiri süpürdüm.
- I wiped the dirt off my pants.
İsimleri listeden silindi.
- Their names were erased from the list.
Konuşmasını kasetten sildi.
- He erased his speech from the tape.
O kötü anıları silmek istiyor.
- He wishes to erase bad memories.
Sami izlerini silmeye çalışıyordu.
- Sami was trying to erase his tracks.
Bu silgiyi kullanabilir miyim?
- Can I use this eraser?
Silgini ödünç alabilir miyim?
- Can I borrow your eraser?
The files will erase quickly.
Jones was erased by a 6-4-3 double play.
I'm going to erase this tape.
I'm going to erase those files.
... and walked away. It's only because they didn't erase the logs that we know about it. ...