to enter into the conjugal or connubial state; to take a husband or a wife

listen to the pronunciation of to enter into the conjugal or connubial state; to take a husband or a wife
Englisch - Türkisch

Definition von to enter into the conjugal or connubial state; to take a husband or a wife im Englisch Türkisch wörterbuch

marry
{f} evlenmek

Martyna ile evlenmek istiyorum. - I want to marry Martyna.

Seninle evlenmek istiyorum. - I intend to marry you.

marry
baş göz etmek
marry
(ile) evlenmek
marry
başını bağlamak
marry
ile evlenmek

Tom sonunda Mary ile evlenmekten vazgeçti. - Tom ended up marrying Mary after all.

Suzie ile evlenmek üzere değilim. - I'm not about to marry Suzie.

marry
izdivaç etmek
marry
evlen

Keşke benimle evlense. - If only she would marry me.

Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen. - You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without.

marry
Ya! Acayip! Aman Allahım
marry
{f} birleşmek; birleştirmek
marry
{f} evermek
marry
nikah kıymak
marry
birleşmek
marry
ya
marry
allahım
marry
{f} evlendirmek

Kızını bir doktorla evlendirmek istiyor. - She wants to marry her daughter to a doctor.

Kızını benim gibi bir adamla evlendirmek ister misin? - Would you want your daughter to marry a guy like me?

marry
marry evlendir/evlen
Englisch - Englisch
marry
to enter into the conjugal or connubial state; to take a husband or a wife

    Silbentrennung

    to en·ter in·to the con·ju·gal or con·nu·bi·al state; to take a hus·band or a wife

    Aussprache

Favoriten