İnsanları aydınlatmak çok kolaydır.
- Enlightening the people is very easy.
Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır.
- Television enlightens the viewers as well as entertains them.
Belki beni aydınlatabilirsin.
- Maybe you could enlighten me.
Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır.
- Television enlightens the viewers as well as entertains them.
Yüzü mutluluktan aydınlandı.
- Her face was enlightened by happiness.
Bilgeliğin ışığı yeni ufukları aydınlatmalıdır.
- The ray of wisdom must enlighten new horizons.
İnsanları aydınlatmak çok kolaydır.
- Enlightening the people is very easy.