Tozu süpürmemiz gerekir.
- We need to sweep up the dust.
Atlar, koşarken toz yapar.
- The horses make dust as they run.
Mary roket gibi havalandı. Tom, onun arkasında bıraktığı toz bulutunun içinde kayboldu.
- Mary took off like a rocket. Tom disappeared in the dust cloud she left behind her.
Araba arkasında bir toz bulutu bıraktı.
- The car left a cloud of dust behind it.
Onların işi mobilyanın tozunu almaktır.
- Their job is to dust the furniture.
Bu yerin hiç tozunu almıyor musun?
- Don't you ever dust this place?
Toz akarları için hiç ev çözümü var mı?
- Is there any home remedy for dust mites?
The mother dusted her baby's bum with talcum powder.
... Like clouds of interstellar dust gathering in material to form stars, ...
... 99.9% of the gas and dust in the solar system, ...