to drive a nail

listen to the pronunciation of to drive a nail
Englisch - Türkisch
çivi çakmak
nail
çakmak
nail
çivi

Çivi onun ceketini yırttı. - The nail tore his jacket.

Bir çivi araba lastiğine girdi. - A nail penetrated the car tyre.

nail
sıkı sıkı bağlamak
nail
nail brush tırnak fırçası
nail
toynak
nail
(Argo) yalanını yakalamak
nail
{f} yakalamak
nail
{f} çivile

Tom evinin arka kapısını çivileyerek kapattırdı. - Tom has the back door of his house nailed shut.

Onlar çivileri söktü. - They pulled out the nails.

nail
kıskaç
nail
(to/on ile) çivilemek
nail
7 santimetrelik kumaş ölçü birimi
drive a nail
bir çivi çakmak
nail
nail file tırnak törpüsü
nail
tutturmak
nail
{f} mıhlamak
nail
{i} çivi, mıh
nail
yakala

Onları nerede yakaladın? - Where did you nail them?

Sanırım onu yakaladın. - I think you nailed it.

nail
{f} meydana çıkarmak
nail
{f} sıkı sıkı bağlamak, kavramak
Englisch - Englisch
nail

He used the ax head for nailing.

hammer a nail into a surface
to drive a nail
Favoriten