O onu sadece onu kızdırmak için yapıyor.
- She is doing that only to annoy him.
Facebook her zaman promotörleri kızdırmak için bir yol bulur.
- Facebook always finds a way to annoy promoters.
Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı!
- My parents keep arguing about stupid things. It's so annoying!
İnsanlar iş yerlerinde cinsel ilişkide bulunduğunda, bu can sıkıcıdır.
- It's annoying when people make out at work.
Çocuk soruları ile onu sinirlendirmişti.
- The child annoyed her with questions.
Onun konuşma şekli beni sinirlendiriyor.
- His way of speaking annoys me.
Connie liked to annoy her brother by using him as a leg rest.