Benim görevim donuk ve sıkıcı.
- My job is dull and boring.
Onun resmî iş görevleri nelerdir?
- What are his official job duties?
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Ann, bir iş bulamıyor.
- Ann can't find a job.
Hayalindeki meslek nedir?
- What is your dream job?
Kendime seçtiğim meslekten çok gururluyum.
- I'm very proud of the job I chose myself.
Benim işyeri ile iyi bir iş yaparım.
- I do a good job with my work.
Tom işini seven mutlu bir adam ve işyeri hakkında iyi hissediyor.
- Tom is a happy guy who likes his job and feels good about his workplace.
Tom, Mary'yi işinden ayrılmaya ikna etmekte zorluk yaşadı.
- Tom had difficulty convincing Mary to quit her job.
Tom işini bırakması gerektiği konusunda Mary'yi ikna etmekte zorluk yaşadı.
- Tom had difficulty convincing Mary that she should quit her job.
İyi bir iş yapmak istiyorsanız acele etmeyin.
- If you want to do a good job, don't rush through it.
Ben iyi bir iş yapmak istiyorum.
- I want to do a good job.