Güzel İngiliz mutfağını yeniden keşfetmek için can atıyorum.
- I'm dying to rediscover fine British cuisine.
Kitaplar olmasaydı, her nesil kendisi için geçmişin gerçeklerini yeniden keşfetmek zorunda kalacaktı.
- If it were not for books, each generation would have to rediscover for itself the truths of the past.
Ben sürekli çabalarının önemini yeniden keşfettim.
- I rediscovered the importance of constant efforts.
Güzel İngiliz mutfağını yeniden keşfetmek için can atıyorum.
- I'm dying to rediscover fine British cuisine.
She rediscovered her faith in religion.