O, Avustralya'ya gitmek için yola çıktı.
- He departed for Australia.
Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın.
- In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.
Ayrılışını niçin ertelediğini biliyor musun?
- Do you know why he put off his departure?
Ayrılış tarihinizi öğrenebilir miyim?
- May I know the date of you departure?
His latest statements seemed to depart from party policy somewhat.