to denote; to designate

listen to the pronunciation of to denote; to designate
Englisch - Türkisch

Definition von to denote; to designate im Englisch Türkisch wörterbuch

express
{s} belli
express
süratli
express
{s} hızlı

Ekspres tren yerelden bir saat daha hızlıdır. - The express train is an hour faster than the local.

Bu hızlı bir tren. Çok durakta durmaz. - This is an express train. It won't make many stops.

express
{i} nakliye şirketi
express
özel ulak ile
express
açık etmek
express
dile getirmek
express
kesin
express
göstermek

İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır. - In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.

express
(fiil) ifade etmek, anlatmak, açıklamak, belli etmek, açığa vurmak, sıkıp suyunu çıkarmak, ekspresle göndermek
express
(sıfat) açık, belli, kesin, özel, hızlı, süratli, ekspres
express
{f} belli etmek
express
{f} sıkıp suyunu çıkarmak
express
{i} ekspres tren

Paristen gelen ekspres tren saat onda varır. - The express train from Paris arrives at ten o'clock.

Sadece, Nürnberg Bölgesel Ekspres treninde ayakta duracak yer vardı. - There was standing room only in the Regional Express to Nuremberg.

express
sıkıp çıkarmak
express
(Tekstil) sıkmak
express
meramını ifade etmek
express
{f} ifade etmek, dışa vurmak, anlatmak, beyan etmek
express
dile getir

Kızının mezuniyetinde Mary mutluluğunu dile getirdi. - Mary expressed her happiness when her daughter graduated.

Dan ırkçı inançlarını halkın önünde dile getirdi. - Dan expressed his racist beliefs in public.

Englisch - Englisch
express
note
to denote; to designate
Favoriten