Tom'un karısı, mücevherlerini sergilemekten hoşlanıyor.
- Tom's wife loves to exhibit her jewelry.
Bir sonraki problemi tahtada göstermek ister misin?
- Would you demonstrate the next problem at the board?
Mary'nin kirpilerin üstündeki kitabı onun bu hayvanlara sevgisini göstermektedir.
- Mary's book on hedgehogs demonstrates her love for these animals.
Tom, Mary'ye John'un sanat sergisine gidip gitmeyeceğini sordu.
- Tom asked Mary if she'd go to John's art exhibit.
Lütfen sergilere dokunma.
- Please don't touch the exhibits.
Gösterilecek birçok şey var.
- There's still a lot to demonstrate.
Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar.
- African Americans demonstrated for civil rights.
Bir teşhirci bir sapık için ideal bir ortak olurdu.
- An exhibitionist would be the ideal partner for a voyeur.
Bu bütün teşhirciliğe katlanamam!
- I cannot stand this whole exhibitionism!
Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti.
- The teacher demonstrated the idea with an experiment.
Tom'un karısı, mücevherlerini sergilemekten hoşlanıyor.
- Tom's wife loves to exhibit her jewelry.
Resimlerini Japonya'da sergilemeyi düşünüyor.
- He hopes to exhibit his paintings in Japan.
Lütfen sergileri ellemeyin.
- Please do not handle the exhibits.
Lütfen sergilere dokunma.
- Please don't touch the exhibits.
Satıcı onun nasıl kullanılacağını gösterdi.
- The salesman demonstrated how to use it.
Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
- You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
... lectures in London, fascinating everyone from adults to children. And he would demonstrate ...
... demonstrate their available resources to purchase waste ...