Tom yardımımıza ihtiyaç duyuyor.
- Tom requires our assistance.
Sunduğu hizmete artık ihtiyaç kalmadığını söyledim ona.
- I told him his services were no longer required.
Anlayışını istemiyorum.
- I don't require your understanding.
İstediğin başka bir şey var mı?
- Is there anything else you require?
Sanat öğrenimi yapmak iyi bir zevk gerektirir.
- It requires a good taste to study art.
Çok dil bilen biri olmanızı gerektirmiyor.
- It doesn't require you to be a polyglot.