to defeat unexpectedly

listen to the pronunciation of to defeat unexpectedly
Englisch - Türkisch

Definition von to defeat unexpectedly im Englisch Türkisch wörterbuch

upset
üzmek

Seni üzmek istemedim. - I didn't want to upset you.

Tom'u üzmek istemiyorduk. - We didn't want to upset Tom.

upset
{i} bozulma

Peki Tom bugün nerede? Oh, karnında bir bozulma var. - So where's Tom today? Oh, he has an upset stomach.

upset
kahretmek
upset
bozmak (mideyi)
upset
(Mekanik,Teknik) çökertme
upset
başaşağı çevirmek
upset
tedirgin
upset
rahatsızlık
upset
altüst etmek
upset
bozmak
upset
(mide) bulanmış
upset
(isim) devrilme, alabora olma, bozulma, devirme, bozukluk, karışıklık, bozgun, beklenmedik yenilgi
upset
{s} bozulmuş, bozuk (mide)
upset
{f} altüst olmak
upset
{f} bulandırmak
upset
dövmek
upset
(sıfat) bozuk, sinirli, bozulmuş, bulanmış, altüst olmuş, devrilmiş, üzgün
upset
{s} altüst olmuş
upset
raha

Tom'un bir mide rahatsızlığı vardı. - Tom had an upset stomach.

Bir mide rahatsızlığı ile uyandım. - I woke up with an upset stomach.

Englisch - Englisch
upset

Truman upset Dewey in the 1948 US presidential election.

to defeat unexpectedly

    Silbentrennung

    to de·feat un·ex·pect·ed·ly

    Türkische aussprache

    tı dîfit ʌnîkspektîdli

    Aussprache

    /tə dəˈfēt ˌənəkˈspektədlē/ /tə dɪˈfiːt ˌʌnɪkˈspɛktɪdliː/
Favoriten