Ailenin kültürel geçmişini göz önüne almak çok önemlidir.
- It is very important to consider the cultural background of the family.
Bu sorunu göz önüne almak zorundayız.
- We have to take this problem into consideration.
Tom Mary'nin istediği krediyi ona vermeyi düşünmek isteyebilir.
- Tom might want to consider giving Mary the loan she asked for.
Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.
- I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives.
Tom Mary'nin yaşını dikkate almadı.
- Tom didn't take Mary's age into consideration.
Thomas onu çok zeki olarak dikkate almadı.
- Thomas didn't consider him very intelligent.
Tom'un önerisini dikkate almak zorunda kaldım.
- I had to consider Tom's proposal.
Tom Mary'yi bir kahraman olarak görmektedir.
- Tom considers Mary to be a heroine.
Ben ebevenylerime yardım etmenin benim vazifem olduğunu hesaba katarım.
- I consider it my duty to help my parents.
Tüm bu olasılıkları hesaba kattım.
- I've considered all of those possibilities.
This body will now consider the proposed amendments to Section 453 of the zoning code.