to create or give a style, fashion or image

listen to the pronunciation of to create or give a style, fashion or image
Englisch - Türkisch

Definition von to create or give a style, fashion or image im Englisch Türkisch wörterbuch

style
{i} stil

Tom'un stil duygusu yok. - Tom has no sense of style.

Hemingway'in kötü bir yazma stili vardı. - Hemingway had a poor writing style.

style
lakap takmak
style
model
style
{i} 1. üslup, biçem; stil; tarz, biçim: style of writing yazı üslubu. the Empire style ampir stili. his style of acting onun oyunculuk tarzı
style
hakkak kalemi
style
tip
style
güneş saatinin mili
style
biçem
style
{i} tarz

Kilise, Gothic tarzında inşâ edilmiş. - The church is built in Gothic style.

Yeni bir şiir tarzını belirleyen büyük çağdaş şair Nima Youshij idi. - The great contemporary poet who established a new style of poem was “Nima Youshij.”

style
biçimlendirmek
style
biçim vermek
style
biçem stil
style
(fiil) ad takmak, demek, model yaratmak, şekil vermek, şekillendirmek, stilize etmek, dizayn etmek
style
{i} çeşit

Büyük bir şehrin cazibesinin bir kısmı onun binalarının mimarisinde görülebilen stillerin çeşitliliğine bağlıdır. - Part of the charm of a big city lies in the variety of styles that can be seen in the architecture of its buildings.

style
{i} moda

Neyin modaya uygun olduğunu ne zamandan beri önemsiyorsun? - Since when do you care what's in style?

Kadife pantolonun modası geçmiştir. - Velvet pants are out of style.

style
{i} mil

1950'li yıllarda şehir Buenos Aires'in milangolarında yaygın olan tangoyu dans etme stilini tanımlamak için 'Milonguero stili tango' terimi 1990'ların başında uyduruldu. - The term ‘milonguero style tango’ was coined in the early 1990s to describe the style of dancing tango that was prevalent in the milongas of downtown Buenos Aires in the 1950s.

style
{i} pikap iğnesi
style
{i} teknik
style
{i} kalem
Englisch - Englisch
style
to create or give a style, fashion or image
Favoriten