Tom bizim kurallarımızı izlemek zorundadır.
- Tom has to follow our rules.
Tom'u izlemek zorunda değiliz.
- We don't have to follow Tom.
Sıkı bir diyet takip etmek önemlidir.
- It's important to follow a strict diet.
Tom'u takip etmek zorundayız.
- We have to follow Tom.
Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi.
- The social worker was asked to follow up the information about the Stevenson family.
Köpeği her yerde onu gittiği yerden takip eder.
- His dog follows him wherever he goes.
Her zaman kurallara uymak zorundayız.
- We always have to follow the rules.
Onların talimatlarına uymak zorundayız.
- We have to follow their instructions.
Buradan canlı çıkmak istiyorsan, beni izle.
- If you want to get out of here alive, follow me.