Bizim zamanı biraz daha yapıcı kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.
- I think we should use our time a bit more constructively.
Şu ana kadar yaptığın bütün şey her şeye kusur bulmak, keşke daha yapıcı bir şey söyleyebilsen.
- All you ever do is nitpick. I wish you could say something more constructive.
On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
- In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
Tom'un yapıcı düşünceleri var.
- Tom has constructive ideas.
Düşünceniz çok yapıcı.
- Your opinion is very constructive.
... It's possible to construct work places that ...
... this is the most fundamental basis of reality that we physicists have been able to construct. ...