to constitute; to compose; to form

listen to the pronunciation of to constitute; to compose; to form
Englisch - Türkisch

Definition von to constitute; to compose; to form im Englisch Türkisch wörterbuch

make up
uydurmak
make up
{i} barışmak
make up
(deyim) tamamlamak. make up for sth. karsilamak,telafi etmek. make up to someone gozune girmeye calismak,yaranmak. make sth. up to someone telafi etmek
make up
(deyim) dostluğu yeniden kurmak
make up
{i} toparlamak
make up
(deyim) (para/zaman) kaybı giderme
make up
(deyim) bütünü oluşturmak
make up
yatak yapmak
make up
kafadan atmak
make up
(deyim) bütünleşmek
make up
(deyim) reçete hazırlamak
make up
makyaj yapmak
make up
topla

Altmış beşten fazla Amerikalılar toplam nüfusun% 12.5'ini oluşturuyor. - Americans who are over sixty-five make up 12.5% of the total population.

Onlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde 12,5'ğunu oluşturuyorlar. - They make up about 12.5 percent of the total population.

make up
(Askeri) MAKET, TAKLİT MODEL
make up
bir araya getirmek, toplamak, tamamlamak
make up
(deyim) uydurmak. 2.karsilamak,yerini doldurmak
make up
(deyim) hazirlamak,paket yapmak
make up
uydurmak, icat etmek
make up
düzenlemek, hazırlamak
make up
(deyim) makyaj yapmak. make-up makyaj. make someone up birine makyaj yapmak. make sth. up
Englisch - Englisch
make up