to consider attentively; to examine closely; as, to study the work of nature

listen to the pronunciation of to consider attentively; to examine closely; as, to study the work of nature
Englisch - Türkisch

Definition von to consider attentively; to examine closely; as, to study the work of nature im Englisch Türkisch wörterbuch

study
çalışmak

O kadar çok televizyon izlemeseydi, çalışmak için daha fazla zamanı olurdu. - If he did not watch so much television, he would have more time for study.

Teste çalışmak için evde kaldın mı? - Did you stay home to study for the test?

study
{i} tetkik
study
{i} görülecek şey
study
{i} çalışma odası

Babam bir garajı bir çalışma odasına dönüştürdü. - My father converted a garage into a study.

Onun çalışma odası parka bakıyor. - His study faces the park.

study
öğrenme

Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil. - Although it seems very difficult to study Chinese, it's not as hard as you think.

Çok çalışmalısın ve çok şey öğrenmelisin. - You must study hard and learn many things.

study
okulda okumak
study
etüt etmek
study
inceleme

Tom yaşamını bu olguyu incelemeye adamış. - Tom devoted his life to the study of this phenomenon.

Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker. - In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.

study
(çimke) bandıkmak
study
{f} gözetmek
study
{f} çalışma yapmak

Çalışma yapmak için çok yorgunum. - I'm too tired to do study.

study
(isim) öğrenim, tahsil, tetkik, çalışma, inceleme, araştırma, araştırma konusu, görülecek şey, çalışma odası, taslak, eskiz, deneme, ön çalışma, etüt, rol ezberleme
study
{i} taslak
study
{f} çabalamak
study
{f} öğrenmek

Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil. - Although it seems very difficult to study Chinese, it's not as hard as you think.

Öğrenmek için her gün okula gider. - He goes to school to study every day.

study
{i} müz. etüt
study
{i} ön çalışma
study
(fiil) eğitimini görmek, okumak, öğrenmek, çalışmak, çalışma yapmak, araştırmak, incelemek, gayret etmek, çabalamak, gözetmek, saygılı olmak
study
araştırma konusu veya sahası
study
alıştırma taslak
Englisch - Englisch
study
to consider attentively; to examine closely; as, to study the work of nature

    Silbentrennung

    to con·sid·er attentively; to ex·am·ine closely; as, to stu·dy the work of na·ture

    Aussprache

Favoriten