to connect, secure or tie with a bond; to bind

listen to the pronunciation of to connect, secure or tie with a bond; to bind
Englisch - Türkisch

Definition von to connect, secure or tie with a bond; to bind im Englisch Türkisch wörterbuch

bond
birleştirmek
bond
bağ

İki arkadaş derin bir arkadaşlık bağı oluşturdular. - The two friends have formed a deep bond of friendship.

Dan ve Linda'nın ortak bir bağı vardı. - Dan and Linda had a common bond.

bond
yapışmak
bond
mukavele
bond
(Tıp) i. Kimyasal bağ, zincir, komşu iki atom arasında onların birbirinden ayrılmasını önleyen çekici kuvvet
bond
bono

Hazine bonolarının fiyatları düştü - Prices for Treasury bonds fell.

bond
yapıştırmak
bond
senet

Hem hisse senetlerinde hem de tahvillerde tasarrufların var mı? - Do you have savings in both stocks and bonds?

bond
muhabbet
bond
bağlanma
bond
birbirine yapışma
bond
{f} antrepoya koymak
bond
{f} bağlamak
bond
(Mukavele) garanti; senet, bono
bond
bağ irtibat
bond
{f} örmek (duvar)
bond
(İnşaat) yapıştırma, bağlama
bond
mukaveler bono
Englisch - Englisch
bond

The gargantuan ape was bonded in iron chains and carted onto the stage.

to connect, secure or tie with a bond; to bind
Favoriten