to conjecture, supposition, surmise

listen to the pronunciation of to conjecture, supposition, surmise
Englisch - Türkisch

Definition von to conjecture, supposition, surmise im Englisch Türkisch wörterbuch

guess
{f} tahmin etmek

Cevabı tahmin etmek gerçekten zor değil. - It really isn't hard to guess the answer.

Ne olacağını tahmin etmek zor değil. - It's not hard to guess what's going to happen.

guess
{i} tahmin

Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız. - You will have guessed its meaning by the end of the chapter.

O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin. - You sure guessed the critical points of that teacher's exam.

guess
{i} varsayım
guess
düşünmek

Sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım. - I guess I'll have to think it over.

guess
oranlamak
guess
oranlama
guess
zannetmek
guess
{f} tahmin et

Tom ve Mary'nin birbirlerine âşık olacaklarını asla tahmin etmezdim. - I would never have guessed that Tom and Mary would fall in love with each other.

Tom'un yüzemiyeceğini asla tahmin etmezdim. - I would never have guessed that Tom couldn't swim.

guess
doğru kestirmek
guess
kestirim
guess
sanı

Sanırım şimdi gitmeliyim. - I guess we should go now.

Sanırım onu yapamazsın. - I guess you can't do it.

guess
{f} zannetmek, sanmak
guess
{f} tahminde bulunmak
guess
I guess so
guess
{f} içine doğmak
guess
{f} sezmek
guess
Galiba

Galiba ben de seni özlüyorum. - I guess I miss you too.

Galiba gitsem iyi olur. - I guess I'd better be going.

Englisch - Englisch
{v} guess
to conjecture, supposition, surmise
Favoriten