Tom ve Mary daha iyi çalışma koşulları talep etti.
- Tom and Mary demanded better working conditions.
O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.
- That politician is well versed in internal and external conditions.
Gelişmiş yaşam şartlarına acil bir ihtiyaç var.
- There is an urgent need for improved living conditions.
Bu şartlar altında birlikte çalışamayız.
- Under these conditions we can not work together.
Kilometre performansı sürüş koşullarına göre değişir.
- Mileage varies with driving conditions.
Onlar daha iyi çalışma koşulları talep etmedi.
- They did not demand better working conditions.
Bu hastanın durumu günden güne kötüleşiyor.
- This patient's conditions are getting worse day after day.
Hava durumları değişebilir.
- Weather conditions may change.
... So subsistence farmers don't know what weather conditions ...
... conditions went away? ...