Tom'un kibirli olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is conceited.
Tom gerçekten kibirli, değil mi?
- Tom is really conceited, isn't he?
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Ne hakkında konuştuğumu bildiğimi düşünmek istiyorum.
- I like to think I know what I'm talking about.
Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.
- I think it'll rain today.
Onun Bay Brown olduğunu düşünüyorum.
- I think he is Mr Brown.
Gençlerde sık sık olduğu gibi, o kendini beğenmiş.
- As is often the case with teenagers, she's conceited.
Onun kendini beğenmiş tavrı beni deli ediyor.
- His conceited attitude makes me mad.
Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he is thinking.
O herkesin ondan hoşlanmadığı düşüncesiyle çok dolu.
- He is so full of conceit that everybody dislikes him.