O yüzünü bir peçenin arkasına sakladı.
- She hid her face behind a veil.
Bir peçe takıyor olurdum.
- I'll be wearing a veil.
Geceydi ve bir karanlık örtüsü bütün sokakları kapladı.
- It was night, and a veil of darkness covered the streets.
Elitizm in eleştirisi genellikle entelektüel karşıtı örtülüdür.
- Criticism of elitism is often veiled anti-intellectualism.
O, yaralarını gizlemek için bir peçe takar.
- She wears a veil to hide her wounds.